Bugun...


Demet Medine Akdoğan

facebook-paylas
Ayva Tatlısı
Tarih: 24-10-2017 09:50:00 Güncelleme: 25-03-2024 16:02:00


Yazımın adı ayva tatlısı ama konu ayvaya gelene kadar, ohooo neler var neler..
Yazılarımın çoğunda kendimden ve ailemden bahsetmişimdir. Ve babamın Halfeti’li, annemin Antakya’lı olduğunu ve babamın mesleğinin aşçı annemin de ondan geri kalır tarafı olmadığını çok kere yazmışımdır.
Ahh canlarım benim, ilk çocukları kız olunca ne çok sevinmişlerdir. Bir erkek çocuğu kadar olmasa da sevinmişlerdir.
Sevinmezler mi?
Kız çocuğu babaya düşkün, anneye ev işlerinde destektir.
Buraya kadar sıkıntı yok!
Ama lakin vesselam yazılım hatası gibi bir şeyim ben!
Neden mi?
Ev işlerin de kendime laf söyletmem Allah var.
Lakin yemek konusunda kendimden şüpheliyim.
Bakın şöyle anlatayım hak vereceksiniz.
Yıllar önce oğluma mantı açayım dedim. Hamurum falan mis gibi mantı hamuru, neyse, neredeyse bir tabak minik minik yaptım. İlk açtığım hamur bezesi bitene katar sıkıntı yok!
Sıra ikinci bezeye geldi. Tabi bana da yavaş yavaş geldiğinden mantıların ebatı büyümeye başladı. Üçüncü bezede artık neredeyse çay tabağı büyüklüğünde mantılar boyutuna geldi. Tencerede irili ufaklı l, boy boy mantılar.
Oğlum, canım, bir tanem anneannesinin mantılarının tek tip fabrika çıkışı gibi minik minik mantılarına alışık olunca benim mantıları görünce şok geçirdi. Neyse ki yaşı küçük olduğu için hemen annelik şirinliğimi kullanarak. “Nasıl değişik oldu demi, senin için farklı bir mantı yapmak istedim. Bakalım beğenecek misin?” dedim.
Garibim beni bozmamak için mi yoksa gerçeği çözdüğü için mi yedi ve “Çok güzel ellerine sağlık anne” dedi.
Ama benim elimde değil! Burcumun özelliğimidir nedir bilemem belki de genel yapımla alakalı bir durum belki de..
Mesela sarmam, dolmam çok güzel olur. Ama sarmaları incecik kalem gibi sararım.. Lakin ilk on-yirmi tane de sıkıntı yok! Yirmi birinci de benim bunalıma girişimle sarmalar boyut değiştirmeye başlamadan "ayyy sıkıldım yeter" der orada bırakırım.
Bana ne sarma, mantı yemesinler. Ya da sardığım, büktüğüm kadar yesinler. Hiç gelemem, sıkılırım ben..
El işlerinde de örgü severim. Rengarenk desenli, modelli, çeşit çeşit örerim. Ama bir dantel var ki! Bildiğin ömür törpüsü ! Annem, bir tanem yıllarca uğraştı. Dantel öğreteceğim diye.. Neymiş efendim, çeyiz dantelsiz olmazmış.Ïki zincir çekip ağlamamak için kendimi yerdim. En fazla iki-üç tane havlu kenarı yapmışlığım var. Anacım dünya dantel yaptı, hatta koca yatak örtüsü yaptı. İlk iki sene bazılarını annem üzülmesin diye kullandım. Kanaviçeleri falan saymıyorum bile..
Aaa gelelim yazının anlam ve önemine.. Oğluma ayva tatlısı yapayım dedim. Üç tane ayva vardı. İkisi küçük biri büyük.. İkisini soydum içinin çekirdeğini falan temizledim. Büyük olana sıra gelince geldiler yine bana, soymadan böldüm içini temizledim pişirdim. Çok güzel oldu, her ne kadar ebat ve dış görünüm olarak uyumlu olmasalar da lezzet muhteşemdi.
Haa, aman ha dostlar bir gün misafirim olursanız, benden boyumdan büyük işler beklemeyin!
İçli köfteyi, patlıcan dolması gibi yemekleri yapabilirim mesela, öyle mumbar falan hiç işim olmaz!
Yahu ikizler burcuyum ben, öyle alengirli işlere gelemem, sıkılırım, bunalırım. Ee ben sıkılıp, bunalırsam karşımdakileri de daraltırım. Akşam kırmızı oje sürüp sabah ay bu olmamış deyip her tırnağıma ayrı renk süren kadınım ben aa, kasmayın beni ayol!
Amann delidir, ne yapsa yeridir, deyip geçin gitsin işte...



Bu yazı 652 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI