Bugun...


Demet Medine Akdoğan

facebook-paylas
Dejenere Olduk Ey Halkım Unutma Bizi!
Tarih: 03-03-2024 21:15:00 Güncelleme: 27-03-2024 20:21:00


Daha ne kadar dejenere olabiliriz dediğim her gün daha çok dejenere oluyoruz.
Dünya o kadar iğrenç şeylere gebe kaldı ki her doğum ayrı sancılı, ayrı ucube doğumlar.
Bu ucube bebekler o kadar çok ki hepsi evlerimize kadar girmekle kalmadı hayatlarımıza da yön vermeye başladı. Televizyon bunlardan biriydi mesela…
O küçük kutu evimize ilk girdiğinde oturur karıncaları seyrederdik. Karınca dediysem bildiğimiz karınca değil tabi ki, yayın gittiğinde oluşan bir görüntüydü ya da adı her neyse..
O günlerde başladık boş boş ekranı izlerken mutlu olmakla kalmayıp kölesi olmaya..
Sonra ne mi oldu?
Filmler, belgeseller, diziler yemek programları, gezi programları, haberler derken hepimiz yoldan çıktık farkında olmadan. Üzerine başımıza gelen başbakanların yancı ve halka empoze edilmesi gereken bilinçaltı yerleştirme programları çaktırmadan yükleme yapınca kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir millet haline geldik. Getirildik!
Evinde yemek pişirmekten aciz, ne sofra kuralı bilen ne misafir ağırlamayı bilen belki de evinde doğru dürüst tabak takımı olmayan “ben bu yemeği beğenmedim, yok şöyle olacaktı, yok böyle olmaz” sen hayatında o uzun tırnaklarla kaç kere içli köfte yapmış olabilirsin ki böyle olmaz diye yorum yapıyorsun.
Hele diziler, ah o diziler, eskilere gitmeyeceğim, yeniler yetiyor zaten gençleri zehirlemeye.
Son günlerde sevilen diziler ki değerli oyuncuların olduğu bir dizi güya gerçek hayattan alınmış. Eskiden olsa yok canım hayal ürünü derdim. Ama gündüz kuşağı programlarda bizden daha marjinal Anadolu insanlarını görünce şoklama yaşıyorum desem yeridir.
Dizi de evin babası gelinin teyzesi ile aşk yaşıyor. Amcasının yattığı kadını evin oğluna, daha boşanır boşanmaz istiyorlar. Yani amca yeğen aynı hatunla fingirdiyor. Kadın bu durumun normal olduğunu amcaya söylüyor. Yeğenine söylememesi konusunda da uyarıyor. Başka bir dizide de -ki yine değerli sanatçılar var- kız annesinin kocasına âşık oluyor ve elele tutuşup biz âşık olduk deyip evi terk ediyor ve evleniyorlar.
Gündüz kuşağında da arkası yarın gibi günlük bir dizi var. (Annem hiç kaçırmıyor. Hatta ben dizideki absürtlüklere gülünce annem dalga geçiyorum diye kızıyor. “Dalga geçme ne yapayım, ne izleyeyim hepsi böyle diyor.” Aslında haklı ama dizi şaka gibi evin hizmetçisi ve kızı evin oğluna kafayı takmış, evin oğlu avukat, aile de üç avukat var. Koca aile bu iki hatundan kurtulamıyor. Evde bir tek onların kafa çalışıyor. Çünkü her şeyin üstesinden geliyorlar.
Aa gelelim ilk başladığında çok beğendiğim ama sonra sorguladığım diziye. Benimle beraber çok kişi sorguladı aslında…
Dindar bir kesim ile hatta tarikatçı diyelim marjinal bir kesim ile ilgili bir dizi tarikatçı olanlar düzgün kurallara uyan zeki insanlar. Diğer kesim alkol, uyuşturucu, memlekete ihanet ve okuma ile alakası olmayan bir genç, şimdi bu ne?
Tarikat içerisindeki tek sorun çocuk yaşta evlilik, tarikatlardaki tek sorun bu mu gerçekten?
Yani bu kadar rahat hale nasıl geldik? Kimsenin kimseye saygı duymadığı, mahallenin kızlarına yan gözle bakılmaz iken yanı başımızdakilerin namusuna göz dikmeyi ne zaman, nasıl normal hale getirdik. Ne zaman bir lokma ekmeği paylaşamaz, dolmanın suyu araya gitmesin diye çorba yaptığımız günleri unuttuk.
Hangi ara sevgiyi, saygıyı bıraktık ta insan olmayı unuttuk! 



Bu yazı 1398 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI