Doğum nefes alan her canlı için sancılı bir iştir. Kedisi, köpeği, kuşu, kurdu, insanı fark etmez.

Bugün 22 Temmuz 2024, sabah kedim doğum yaptı. 

Doğum sancısı geceden başladı ve gece boyunca kucağımda sancı çekti. Sabah 09:30 gibi ilk bebeği dünyaya geldi. Zor bir doğum oldu ve bebeğin kalbi dışarıda doğdu. Yaşaması için hastaneye götürdük ameliyat olacak. Diğer dört kardeşi kolay doğdu ve sağlıklı.

Şimdi o doğum olayına  sancısından itibaren şahit olduğunuzda yaşamın mucizesini daha çok kavrıyorsunuz. Muhteşem bir şey, anlatması çok güç, hele diğer bebekler doğduktan sonra anne hasta olan bebeğini kabul etmeyecek diye ödüm koptu. Ama korktuğum olmadı, o temizledi, izledi, sonra aldı memesine koydu, yaladı, yaladı. 

Ağlayarak izledim. 

Hem de hıçkıra hıçkıra!

Vicdan en önemli nimettir insan olana...

 

Bakın;

Enam suresi ﴾38﴿ ayet der ki;

“Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi sizin gibi topluluklardır. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirileceklerdir.”

Yani;

Allah’ın kudretini apaçık gösteren deliller vardır. Ayette bu delillerden bir kaçına işaret edilmektedir. Buna göre yeryüzünde yürüyüp dolaşan bütün canlılar, gökyüzünde kanat çırpıp uçan bütün kuşlar da insanlar gibi birer “ümmet”, düzenli birer topluluktur; insanlar gibi onlar da birer canlı sınıfıdır. Hepsi de Allah’ın kudretinin eseri olup O’nun verdiği rızıkla beslenmekte, O’nun verdiği canla yaşamakta ve üremekte, ilâhî kudretin birer nişanesi olarak cinsler, türler oluşturmaktadır.