Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri, büyük bir mücadele ve kararlılıkla atılmıştır. Bu mücadele sürecinin ilk kıvılcımı ise 22 Haziran 1919’da Amasya’da çıkmıştır. İşte bu tarihi olay, Amasya Genelgesi olarak bilinir ve Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük tutkusunun ilk somut ifadesidir. Amasya Genelgesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü ve İtilaf Devletleri’nin işgalleriyle karşı karşıya kalan Türk milletinin, bağımsızlık ve egemenlik haklarını koruma amacı güden önemli bir belgedir. Mustafa Kemal Paşa’nın öncülüğünde toplanan Amasya Heyeti, bu genelgeyi hazırlayarak Anadolu’nun her köşesine duyurmuştur. Genelge, Türk milletinin egemenliğini ve vatan topraklarının bütünlüğünü savunma kararlılığını vurgulayan önemli ilkeleri içermektedir. Milli Mücadele’nin hukuki temelini oluşturan bu belge, Anadolu halkını işgallere karşı direnmeye çağırmış ve ulusal egemenlik ilkesini ortaya koymuştur. Amasya Genelgesi’nin yayılmasıyla birlikte, Anadolu’nun dört bir yanında direniş hareketleri başlamış, halk üzerinde milli bir uyanış oluşmuştur. Bu genelge, ulusal birlik ve beraberlik ruhunu güçlendirmiş, Türk milletinin bağımsızlık savaşının ilk adımı olarak tarihe geçmiştir. Bugün, Amasya Genelgesi’nin anlamı ve önemi hala büyüktür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinin temel taşlarından biri olan bu belge, milletin iradesinin ve kararlılığının simgesidir. Türk milletinin bağımsızlık sevdası ve vatan sevgisi, Amasya’da atılan bu ilk adımla tarihe yazılmıştır. Amasya Genelgesi’nin yüzüncü yıl dönümünde, bu önemli belgenin mirasını ve milli mücadele ruhunu yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin sorumluluğudur. Türk milleti, Amasya ruhuyla nice zorlukları aşmış, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini zaferle taçlandırmıştır.