Saygıdeğer Okurlarımız;
Bir süredir sinirlerimiz oynadı, canımız sıkıldı, üzüldük. Gerek ülkenin mülteci kampına dönüşmesi, gerek Kurucu ve Kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’e edilen asılsız hakaretler, gerekse ülkenin ekonomik durumu sinirlerimizi epey bir gerdi. Uzun süredir sadece ülkenin güncel durumundan baz alarak gazetelerde Tarih konuşuyordum fakat bugün çok farklı bir konuya değineceğim. Bir nevi bugün sizlerle sohbet edeceğiz. Gerçi ben konuşacağım siz okuyacaksınız. Birçoğunuz bilir ve hatırlar ki eskiden biz gençler “Asım’ın Nesli” olarak hatırlanır ve adlandırılırdık. Şimdi bakıyorum da biraz da dönemin gerekliliğine göre; x,y,z gibi harfleri yakıştırdılar üzerimize. Neymiş efendim vurdumduymazmışız, olaylar karşısında tepki vermezmişiz, sürekli teknolojik aletlere gömülmüşüz ve daha birçok şey. Peki hepimizi neden aynı kefeye koyuyorsunuz, benim ne suçum var mesela? Ben 3 senelik Yazarım. Deneme yazarak 2019’a dek geldim, 2019’da ilk romanımı yazmaya başladım, ilk kez köşe yazarlığına adım attım, 2020 yılında Sarı Zeybekler Gazetesi’nde köşe yazarlığına başladım, 2021 yılında İzmir Bakırçay Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptım aynı yıl ilk kitabım çıktı. 2023 senesinde ikinci kitabımı yazmaya başladım, Nvarneyok Gazetesi’nde ve Deniz Kartalı Gazetesi’nde Köşe yazarlığına başladım, aynı yıl içerisinde Kanal Ses Tv’de Rotamız Tarih ve Sanat adlı programımı kurdum ve yeni yazılar yazmaya devam ediyorum. Düşünüyorum da ben diğerleriyle aynı kefede miyim acaba? Yanlış anlaşılmasın egom tavan değil sadece yaptığım işlerin arkasındayım ve bunu anlatmaktan onur duyarım. Birde dönüp benimle aynı nesle bakıyorum tabi sözüm meclisten dışarı fakat bizim tam tersimiz yani sizin tabirinize uyanlar var. Bunu bizzat girdiğim ortamlarda ve hayatıma arkadaş ya da gönlüme aldığım insanlarda gördüm. Bazıları ruhen ve fikren büyümemişlerdi. Bunu Atatürk’ün resimlerine bazı yanlışları yapanlarda da gördük onlar da büyümemişlerdi. Sizin bahsettiğiniz nesil benim son saydığım nesille aynı onlar maalesef her şeyi basite alırlar. Şimdi şu satırda bazıları arkamdan aman bu da ne eski kafalı ayol, ya da bu da ne eski kafalı be kardeşim diyecek lakin nerede kaldı o masumca yaşanan duygular, düşünceler. Biz Asım’ın nesli olduysak zaman sizi neden bu kadar değiştirdi acaba? E tabi insan düşünmeden de edemiyor bunu. Nerede kaldı o eski yılların dostlukları, utangaç aşkları… Ey şimdinin nankör, hovarda aşkı acaba sen sözüm ona bazılarının üzerine elbise misin seni de değiştirip duruyorlar. Evet galiba bazı duygular bazı insanların ruhuna bir beden büyük geliyor, bunu kabul edebiliriz. Ama sadece biz edebiliriz. Onlar yüzlerine vurulan doğruları her zaman reddederler. Amcalar, nineler, dayılar ve teyzeler lütfen bizleri aynı kefeye koymayın çünkü bizler onlar gibi değiliz. Biz eskinin güzelliğini arayıp, eskinin güzelliğinde kaybolmak isteyenleriz. Gecenin bu saatinde hoş sohbetimiz oldu. Ve bu muhabbetimiz gönülden gönle daima devam edecek. Esen kalın. Keyifli okumalar dilerim…