Türk havacılık tarihine adını altın harflerle yazdıran bir isim: Sabiha Gökçen. Onun hikayesi, cesareti ve başarıları, sadece Türkiye’nin değil, dünya havacılık camiasının da ilgisini çeken önemli bir öykü. Sabiha Gökçen, 22 Mart 1913’te Bursa’da dünyaya geldi. Hem Türk hem de dünya havacılık tarihine damga vuracak bir yolculuğun ilk adımları, genç yaşta atıldı. Türk Hava Kurumu’nun kurucusu ve Cumhuriyet’in ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün himayesinde, Sabiha ve diğer beş kız kardeşi, Türkiye’nin ilk kadın pilotları olarak eğitim aldılar. Sabiha, bu eğitim sürecinde gösterdiği olağanüstü yetenek ve azimle dikkatleri üzerine çekti. 1936 yılında, Türkiye’nin ilk kadın pilotu unvanını alarak resmi lisansını alan Sabiha Gökçen, Türk havacılık tarihinde dönüm noktası oldu. Onun cesareti ve başarısı, sadece kadınların değil, tüm toplumun gözünde büyük bir hayranlık uyandırdı. Sabiha’nın sadece pilotluk kariyeri değil, aynı zamanda Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk kadın savaş pilotu olması da dikkate değer bir başarıydı. Ancak Sabiha Gökçen’in başarıları sadece havacılıkla sınırlı değildi. O aynı zamanda bir heykeltıraş, yazar ve ressamdı. Sanat alanındaki çalışmaları da takdir topladı ve Türkiye’nin kültürel mirasına önemli katkılarda bulundu. Bugün Sabiha Gökçen’in adı, İstanbul’un önemli bir havalimanını taşıyor ve Türkiye’nin havacılık tarihinde bir efsane olarak anılıyor. Onun cesareti, azmi ve öncü ruhu, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Sabiha Gökçen, sadece Türk havacılık tarihine değil, dünya havacılık tarihine de unutulmaz bir iz bırakan bir figür olarak anılmaya devam edecektir.