1948 yılında, Türkiye’nin başkenti Ankara’da gerçekleşen ve Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün de katıldığı törenle birlikte, Ankara Opera Binası’nın perdeleri açıldı. Bu olay, Türkiye’nin kültürel hayatında derin izler bırakan ve ülkenin sanat ve müzik sahnesinde yeni bir çağın başlangıcını simgeleyen önemli bir kilometre taşıydı. Ankara Opera Binası’nın açılışı, Türkiye’nin modernleşme sürecinde kültürel alanın da ihmal edilmediğini gösteren önemli bir adımdı. Devletin ve hükümetin sanata verdiği değerin somut bir göstergesi olarak karşımıza çıkan bu olay, ülkenin kültürel mirasını zenginleştirme ve sanat alanında uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olma hedeflerini yansıtıyordu. Adnan Saygun’un “Kerem” operasının bu tarihi açılışta sahnelenmesi, Türk müziğinin önemli bir dönemecini temsil ediyordu. Saygun’un eseri, Türk kültürünün derinliklerinden ilham alarak uluslararası bir çapta tanınan bir sanat eseriydi. Dolayısıyla, Ankara Opera Binası’nın açılışıyla birlikte, Türk müziği ve sanatının uluslararası alanda daha fazla tanınması ve takdir edilmesi için atılan önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Ankara Opera Binası’nın açılışı, sadece bir bina açılışı değil, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel kimliğinin ve sanatın öneminin vurgulandığı bir törendi. Bu olay, ülkenin sanat ve kültür hayatının gelişimine katkıda bulunarak, Türkiye’nin uluslararası alandaki konumunu güçlendirmeye yönelik bir adım olarak da değerlendirilmelidir. Ankara Opera Binası’nın perdelerinin açılmasıyla birlikte, Türkiye’nin sanat ve kültür sahnesinde yeni bir dönemin başladığına tanık olduk. Bu büyük adım, ülkenin kültürel yükselişine ve sanatın gücüne olan inancını pekiştirdiği gibi, gelecek nesillere daha müreffeh bir kültürel miras bırakma konusundaki kararlılığını da ortaya koydu.